top of page

Hadis ve Kuran Çelişkisi

  • Yazarın fotoğrafı: Ufuk IŞIK
    Ufuk IŞIK
  • 14 Şub
  • 7 dakikada okunur

Önce şu ayetleri bir okuyalım yaklaşık 1 dk. sürer. Daha sonra yazımıza geçelim ki Hoca efendilerinizin size ne yaptığını aslında Kuran'a hiç saygıları olmadığını iyice anlayın...


(Kamer Suresi 17. Ayet) Andolsun biz Kur'an'ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. (Ondan) öğüt alan düşünen yok mu?

(En'Am Suresi 114. Ayet) Allah'tan başka bir hakem mi arayacağım? Halbuki size kitabı açık olarak indiren O'dur. Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, Kur'an'ın gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. Sakın şüpheye düşenlerden olma!

(En'Am Suresi 126. Ayet) İşte bu şaşmaz, Rabbinin yoludur. Gerçekten bu ayetlerimizi, onlardan ders almak isteyen insanlara açık şekilde anlatıyoruz!

(Bakara Suresi 99. Ayet) Sana apaçık ayetler indirdik. fasıklardan(meydan okuyan itaat etmeyen) başkası onları inkar etmez.

(Nahl Suresi 89. Ayet) O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şâhit göndereceğiz. Seni de hepsinin üzerine şâhit olarak getireceğiz. Ayrıca bu kitabı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.

(En'Am Suresi 38. Ayet)...Yerde yürüyen ne kadar hayvan, kanatlarıyla uçan ne kadar kuş varsa, bütün bunlar sizin gibi birer topluluktur. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Onlar sonunda Rableri önünde toplanırlar.

(En'Am Suresi 97. Ayet) Karanın ve denizin karanlıklarında yollarınızı bulasınız diye sizin için yıldızları yaratan O’dur. Düşünen bir toplum için ayetleri detaylı olarak açıklamış bulunuyoruz.

(En'Am Suresi 119. Ayet) Allah'ın adı anılarak kesilenlerden niçin yemeyesiniz? Oysa Allah, çaresiz yemek zorunda kaldığınız dışında, haram kıldığı şeyleri size açıklamıştır. Doğrusu birçoğu bilgisizce, kendi kötü arzularına uyarak saptırıyorlar.

(Araf Suresi 32. Ayet) De ki: “Allah'ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı?” De ki: “Onlar, dünya hayatında, özellikle de kıyamet gününde müminlerindir.” İşte, anlayabilenler için ayetleri böyle açıklıyoruz.

(Araf Suresi 52. Ayet) Bilgiyle detaylandırdığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir kitabı onlara getirdik.

(Yunus Suresi 15. Ayet) ...ayetlerimiz, kesin birer belge olarak kendilerine okunduğu zaman, o bizimle karşılaşmayı ummayanlar, "Bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir." dediler. De ki, "Onu kendiliğimden değiştiremem, benim açımdan bu olacak bir şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Rabbime isyan edersem, şüphesiz büyük bir günün azabından korkarım."

(Yunus Suresi 37. Ayet) Bu Kur'an, Allah'tan başka varlıklar tarafından uydurulabilecek bir kitap değildir. Kur'an, kendinden öncekini tasdik etmekte ve onu açıklamaktadır. Onda şüphe yoktur; o, alemlerin Rabbindendir.

(Hud Suresi 1. Ayet) Elif, lâm, râ. Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından ayetleri önce sağlam kılınmış, sonra da detaylandırılıp açıklanmış bir kitaptır.

(Yusuf Suresi 111. Ayet) Onların tarihinde, bilinç sahipleri için bir ders vardır. Bu, uydurma bir hadis(söz) değil; fakat kendisinden öncekilerin doğrulayıcısı, öğrenebilenler için her şeyin detaylı açıklaması olan ve inananlar için bir hidayet ve Rahmet verendir.

(Rad Suresi 2. Ayet) Görebileceğiniz bir direk olmadan gökleri yükselten, sonra tüm yönetime egemen olan, güneşi ve ayı buyruk altına alan Allah’tır. Hepsi belli bir süre için akıp gitmektedir. Tüm işleri kontrol eder ve ayetleri detaylı olarak açıklar ki Rabbinizle kavuşma konusunda kuşkunuz kalmasın.

(Hicir Suresi 1. Ayet) Bu yazılanlar kitabın ve apaçık Kuran’ın mucizesidir.

(Meryem Suresi 73. Ayet) Kendilerine ayetlerimiz açıkça okunduğu zaman inkâr edenler iman edenlere, “İki topluluktan hangimizin konumu daha üstün ve mensupları daha iyi?” diye sorarlar.

(Meryem Suresi 97. Ayet) Biz Kur’an’ı senin dilinle kolay anlaşılır kıldık ki günahtan sakınanları onunla müjdeleyesin ve inatla direnenleri de onunla uyarasın!

(Hac Suresi 16. Ayet) Böylece, biz onu apaçık ayetler olarak indirdik. Allah i ve dileyeni doğruya ulaştırır.

(Hac Suresi 72. Ayet) Onlara ayetlerimiz apaçık okunduğu zaman, inkârcıların yüzündeki hoşnutsuzluğu hemen fark edersin. Neredeyse, kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracaklar.

(Nur Suresi 1. Ayet) Bu, bizim indirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir suredir. Düşünüp öğüt almanız için onda apaçık ayetler indirdik.

(Nur Suresi 34. Ayet) Şüphesiz ki size, açıklayıcı ayetler, sizden önce gelip geçenlerden bir örnek ve saygılı olanlara bir öğüt indirdik.

(Nur Suresi 46. Ayet) Şüphesiz apaçık ayetler indirmiş bulunuyoruz...

(Neml Suresi 1. Ayet) Taa, Sin. Bunlar Kur'an'ın, ve Mübin(iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hayrı şerden ayıran) bir kitabın ayetleridir.

(Kasas Suresi 2. Ayet) Bunlar sana o Mübin(iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hayrı şerden ayıran) kitabın(Kuran) ayetleridir.

(Ankebut Suresi 49. Ayet) Hayır! O (Kur’an), Anlayıp öğrenebilme yeteneği olanları sıkıntıya düşmeden anlayabilecekleri apaçık ayetlerdir. Ayetlerimizi zalimlerden başkası inkâr etmez.

(Rum Suresi 28. Ayet) (Allah) size kendinizden şöyle bir örnek vermektedir: Sahibi olduğunuz köleler içinde, size verdiğimiz rızıklarda –birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz için sizinle eşit (haklara sahip)– ortaklarınız var mı? Akıl eden bir toplum için ayetleri işte böyle açıklıyoruz.

(Yasin Suresi 69. ve 70. Ayet) Ona şiir öğretmiş değiliz, zaten ona uygun düşmez. Bu, ancak bir mesaj ve apaçık bir Kuran’dır. (70.) Diri olanları uyarsın ve inkar edenler cezayı hak etsinler diye.

(Zuhruf Suresi 2. Ayet) Düşünün, bu Mübin(iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hayrı şerden ayıran) bu kitabı(Kuran)

(Duhan Suresi 2. Ayet) Açıklayıcı kitaba yemin olsun.

(Duhan Suresi 58. Ayet) Böylece biz Kur'an'ı senin kendi dilinde kolay anlaşılır kıldık ki, düşünüp öğüt alsınlar.

(Kamer Suresi 22. Ayet) Bu nedenle Biz bu Kur’an’ı akılda kolay tutulur kıldık: öyleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen?

(Kamer Suresi 32. Ayet) Ve andolsun ki öğüt ve ibret için Kur'an'ı kolaylaştırdık, fakat bir ibret alan mı var?

(Kamer Suresi 40. Ayet) Ve andolsun ki öğüt ve ibret için Kur'an'ı kolaylaştırdık, fakat bir ibret alan mı var?

(Hadid Suresi 9. Ayet) Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarması için kuluna birbirini açıklayan ayetleri indiren O’dur.

(Talak Suresi 11. Ayet) İman edip salih amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah’ın apaçık ayetlerini okuyan bir peygamber gönderdi.

 

Hadisler ile Kuran'ı açıklamaya çalışmak hadisler olmadan olmaz demek Kuran'a saygısızlıktır derken bu ayetler var olduğu için derdik Direk olarak Allah'ın Peygamber'e aktardığı ilahi metinlerdir.

İşte böyle durumlar 'da art niyetli cübbeli sarıklı şalvarlı yobazların hoca efendiler başkalarının kuranı herkesin anlayamayacağını anlayamayacağını idaa ederek "Peygamber efendimiz şöyle buyurmuş" zaten bunu duyduğun da anlaki karşındaki dini kullananlardan, kendi dilinde okuduğunu anlamayacağını inan avam ve idrak sıkıntısı yaşayan şahsa istediği işine gelen bilgileri yükler. Misal;

Peygamber bile kabirler 'de olanlara bir şey duyuramaz fayda sağlayamaz iken(Fatır Suresi 22.Ayet) bunlar mezar başında yada herhangi bir yerde Arapça okuyarak ölenin sevap kazandığına ikna etmiş ve inandırmıştır. Oysa ki bırakın öldükten sonrayı ölüm bilgisi geldiğin de mesala kanser oldun 3 ay sonra öleceksin dediler, o bile kabul olmuyor ama Malsın okuyamıyor ve anlayamıyorsun gittin nefesi kuvvetli bir hoca efendi ye, size ne derler? tabi olur siz bakmayın onlara şöyle hadis var o var bu var e kuran aksini söylüyor! Sen bilmessin Allah bilir! derler Ulan zaten onun yasa olarak klavuz olarak gönderdiği Kitap Kuran diyor bunu. Yok illa allah bilir sen bilmezsin. E 4 karı alırken Kuran biliyor? Domuz haram derken Kuran biliyor. Savaş esiri olarak evli kadınları bile alabilirsiniz derken Kuran biliyor? şimdi neden bilmiyor HOCA! oku bak..


(Nisa Suresi 18. Ayet)"Yoksa günah işleyip de kendisine ölüm gelince: "İşte ben şimdi tevbe ettim." diyen kimselerin tövbesi kabul edilmez. "

(Zumer Suresi 54 - 59. Ayetler)"Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün ve O’na teslim olun; sonra size yardım edilmez. (55)Evet, o azap, hiç farkında olmadığınız bir anda âniden tepenize çökmeden önce, Rabbinizden size gelmiş en güzel söz olan Kur’an’a uyun. (56)Tâ ki kıyâmet günü geldiğinde, kişi: “Allah’a karşı işlediğim günahlardan dolayı yazıklar olsun bana! Meğer ben ne büyük gerçekleri alaya alıyormuşum da haberim yokmuş!” demeye mecbur kalmasın.(57)Yine o: “Eğer Allah bana doğru yolu gösterseydi, ben de elbette şirk ve isyandan sakınanlardan olurdum” diye mazeretler öne sürmesin.(58)Yahut kendisini bekleyen azabı gördüğünde: “Ah, keşke bana bir fırsat daha verilse de dönüp iyilik yapanlardan olsam!” şeklinde boş temennilerde bulunmasın.(59)Allah şöyle buyurur: “Hayır! Gerçekleri açıklayan ayetlerim sana gelmişti, fakat sen onları yalanladın, onları kabul etmeyi kibrine yediremedin"


Bu ayetleri söylemez ama onların falanca vakfına tekkesine kursuna camisine sadaka, zekat diye para verme ihtimalin olduğundan senin durumuna uymayan başka ayetleri okur acıklı hadisler anlatır kendisinin manevi olarak kurtulabileceğini idaa eder bize Allah bilir der. Halbuki bizim ona okuduğumuz da Allah'ın sözleri öğütleridir Kuran'dır ama işine gelmez, senin durumuna uyan bu (Nisa 18),(Zumer 54-59) ü söylemez! Bakın dikkat edin bırakın öldükten sonrayı yaşarken bile son anda korkudan tevbe edenlere yardım edilmez diyor. Yada kadın ve erkeğin eşit olduğunu hatta kadının üstün olduğunu anlatır ki etrafında kadın da olsa yada o idrak sorunlu avam şahısın karısını kızını da güdebildiği kitleye katabilsin.

Hadislerin Peygamber’in vefatından yaklaşık 100-200 yıl sonra derlenmesi ayrıca şu sorunları ortaya çıkarır:

Tarihi kayıtlara göre, Peygamber Muhammed bazı sahabelerine hadislerin yazılmasını yasaklamıştır. Bunun nedeni olarak, hadislerin Kur’an ile karışma ihtimalini göstermiştir. Bu durumda, hadislerin yazılmasına ve derlenmesine yıllar sonra neden ihtiyaç duyuldu?


Hadisler, çoğu kez “falanca falancadan duydu” şeklinde rivayet edilir. İnsan hafızası, niyet ve zamana bağlı olarak değişime açık olduğundan, rivayet zincirinin güvenilir olduğu kabul edilemez.

Eğer hadislerin derlenmesi süreci, insanların dikkatini Kur’an’dan başka bir kaynağa yönlendirdiyse ve bu süreçte çelişkiler ve uydurma hadisler çoğaldıysa, bu durum iyi niyetle açıklanamaz.

Hadislerin büyük bir kısmının siyasi otorite, mezhep ayrılıkları veya kişisel çıkarlarla şekillenmiş olması, derleyicilerin niyetlerinin doğrultusunda şekillendiğini gösterir.

Kur’an, hem Allah’ın eksiksiz bir rehberi hem de kolayca anlaşılır olduğunu belirtir. Buna rağmen hadislerin öncelik kazanması, Allah’ın mesajını yetersiz görmekle eşdeğer bir algı ortaya koyar. Hadisler hem kendi arasında hem Kuran ile çelişir

"Hadisler olmadan Kur'an anlaşılmaz" diyen bir yaklaşım, dini özünden saptırmak amacı taşıyordur. Çünkü Kur’an, kendisini eksiksiz ve açık bir rehber olarak tanımlar ve tüm insanlığa yeterli bilgi sunacak şekilde nazil olmuştur der. Eğer hadisler, Kur'an'ı açıklamak için temel bir kaynağa dönüşürse, bu şu önemli soruları gündeme getirir:

Kur'an'ın Kendini Açıklaması: Kur’an, Allah’ın kelamıdır ve insanlara doğru yolu gösterecek her şeyi içerdiğini belirtir. Eğer birisi "Hadisler olmadan Kur'an anlaşılmaz" diyorsa, aslında Kur'an'ın kendisinin yeterli olmadığını kabul ediyor demektir. Bu, Allah’ın kitabının doğrudan insanlara rehberlik etme iddiasına ters düşer.

Kur'an’ın Açıklığı: Kur'an’ın açık, net ve anlaşılır olduğuna dair birçok ayet'i yazının başın'da sıraladım. Eğer Kur'an açıklanması için hadis kaynaklarına bağımlı dersen bu, Kur'an'ın ilahi mesajının eksik veya yetersiz olduğunu kabul etmiş olursun.

Eğer bir kişi ya da grup, hadisleri Kur'an’a eşit ya da ondan üstün bir kaynak olarak sunuyorsa, bu durum dini anlamda büyük bir daralma yaratır. Kur'an zaten açıkça belirtilmiştir ve hadislerle ilişkilendirilmeye ihtiyacı yoktur.

Hadislere bu kadar büyük bir ağırlık verilmesi, dini anlamda sadece insan sözlerine dayalı bir inanç yapısına yol açar ki şuan böyledir. Bu, dini öze ulaşmaktan ziyade, insan yapımı bir sistemin hakimiyetini artırır.

Sonuç ve Değerlendirme

"Hadisler olmadan Kur'an anlaşılmaz" diyen bir yaklaşım, dinin özünden sapma amacını taşır. Çünkü bu tür bir görüş, Kur'an’ın açık, yeterli ve anlaşılır olduğuna dair ilahi vaatlere ters düşer. Böyle bir yaklaşım, Kur'an’ı yetersiz ve eksik görmek anlamına gelir, bu da dinin özünden sapmaktır.

Ufuk Işık

14.02.2025

 
 
 

Comments


Drop Me a Line, Let Me Know What You Think

© 2035 by Train of Thoughts. Powered and secured by Wix

bottom of page